Nursun Erel’in hazırladığı haberin tam metni ise şöyle
Ermeniler, ilkokuldan itibaren “Türk düşmanı” olarak yetiştiriliyor
Türk düşmanı” olarak yetiştiriliyor
Türkiye yıllardır sözde Ermeni soykırım iddialarıyla uğraşıyor. Fransa Meclisi’nin sözde soykırım yasasını kabul etmesi Türkiye’den büyük tepki gördü. Peki, Ermenistan karardan memnun mu? Ermeniler sözde soykırım iddialarını nasıl gündeme getiriyor? Sokaktaki Ermeni ne düşünüyor? Nursun Erel, Ermenistan’da tüm bu soruların yanıtını araştırdı.
Erivandayız… Karşımda Ağrı Dağı, sokaklarda yoksulluk var. Peki Ermeniler gerçekten soykırıma uğratıldığına inanıyor mu? İlkokul öğrencisinden tarihçisine, Dışişleri Bakanı’ndan din adamına kadar herkes bu soykırım masalına inanmış:
Bir öğrenci: “Benim büyük dedelerim Maraş’ta doğmuşlar ama onları Osmanlılar kesmiş. Sürülmüşler o topraklardan.”
Tarihçi: “Bunu sadece biz değil, İngiliz, Amerikan, Alman arşivleri de ortaya koyuyor.”
İşin kötüsü bu eğitim ilkokuldan başlıyor. Anadolu’nun 12 vilayetini Ermeni toprağı diye gösteren haritalar hala okulların duvarlarını süslüyor. Ermeniler bu hayalle yatıp bu hayalle kalkıyor
Ve Ermeni milli marşı. Bütün Ermeni vatandaşları kin tutmaya, öç almaya bileniyor. Peki Ermenilerin soykırım iddiası, inadı, kini hangi belgelere dayanıyor?
Tarihçi: “İşte Ermeni araştırmacı Dadriyan’ın kitabı. Burada Osmanlı sultanının, Talat Paşa’nın soykırım fermanları, emirleri var… “
Oysa böyle bir belge gerçekte yok. Çekildiği söylenen telgraf Osmanlı arşiv sistemine uymuyor. Ama buna rağmen Ermeniler sözde soykırımda ısrarlı.
O kadar ki, Ermeniler şartlandıkları bu soykırım olayını unutturmamak için Erivan’ın göbeğine koskoca bir anıt dikip, sözde belgeler, sözde fotoğraflar, hatta dokümanter filmlerle bir müze bile inşa etmişler. Oysa sağduyulu düşünenler de var, işte 91 yaşındaki Ohannes Kovanisyan: “Bu karanlığı atalım aramızdan… Ticaret eyleyek, dostluk eyleyek, bizim konsül orada sizinki burada olsun..”
Ama Ermeniler olayları tarihin tozlu sayfalarında bırakmaya hiç de niyetli değil. Tazminat diyorlar, toprak diyorlar, hele hele Ağrı’yı bir türlü unutamıyorlar. Onlara göre Ağrı, tüm dünya Ermenilerinin hasreti, bayraklarında bile var.
Ermenistan bir yandan toprak talebimiz yok diyor, bir özür dileyin yeter diyor. Bir yandan da Anadolu’yu da içine alan bölgeyi Batı Ermenistan diye tanımlıyor bu çelişki değil mi?
Bu soruları Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan’a yöneltiyoruz.
Soru: “Osmanlı arşivlerinin tümüyle açılması mümkün olursa bu sizi tatmin eder mi? Yeni belgeler ortaya konulursa yeni gerçekleri kabule hazır mısınız?”
Oskanyan: “Soykırım hiçbir yeni belgeye ihtiyaç duyulmayacak kadar kesin bir gerçek… Bunu kabul edin… Mağdur olan taraf biz olduğumuza göre bunu sizden beklemek hakkımızdır… Tazminat taleplerine gelince… Bu da bir haktır… Türkiye demokratik ülke değil mi? Vatandaşlarımız mahkemeye gider haklarını ararlar…”
Bu iddialar karın doyurmuyor, Ermenistan’ın nüfusu son yıllarda 3. 5 milyondan 2 milyona düşmüş, her gün Ermenistan’ı ortalama 20 aile terkediyor.
Burası ABD Büyükelçiliği’nin önü yüzlerce kişi vize kuyruğunda. Ermeni Dışişleri Bakanı kendi ülkesinin bu sefaletini, bu umutsuzluğunu görmezden geliyor.
Soru: “Her gün 20 aile terkediyormuş… Bu da bir zorunlu göç değil mi sizce?”
Oskanyan: “Olabilir… Doğrudur… Biz ülkemizin geleceğini yeniden kurma çabası içindeyiz… Gidenler olacaktır… Olsun… Ama Ermenistan’ın geleceği için bu topraklarda daima yeteri kadar Ermeni kalır, kalacaktır…”
Sokaktaki adam ise yaşam şartları yüzünden yönetime kızgın.Protestolar Devlet Başkanı Koçaryan’ın kapısına kadar dayanmış.
İşte Ermenistan’da bunlar yaşanıyor,.
Yorumlar kapatıldı.